Küreler bir zamanlar iyi ve kötü arasındaki dengeydi, şimdi ise kederin ta kendisi…
Kadim zamanlarda Yaratılış Küreleri insanlara bereket, yaşam, bilgelik ve barış getirmişti. Ta ki karanlık uyanana dek…
Efendi’nin tiranlığı toprakları kana buladı. Hükmü altındakileri ezdi, boyun eğmeyenleri azabıyla boğdu. Zor kazanılmış barış, küller altında kaldı. İnsanlık son bir umut için birlik oldu. Ve kürelerin son savaşında karanlık sonsuza dek mühürlendi ya da öyle sanıldı.
Yıllar sonra, Ulu Ağaçata’nın gölgesi altında huzurla yaşayan orman halkı, en kutsal günlerinde Ölüm Kraliçesi’nin dönüşüyle parçalandı. Prenses Niora ise yuvasını kurtarabilmek için çıktığı serüvende, tüm diyarları etkisi altına alacak olaylar zincirinin öncüsü olacaktı.
Yolları hain ilan edilerek topraklarından sürülen bir Prens ile kesişecek, iyi ve kötünün savaşında ya dengeyi sağlayacaklar ya da onu yerle bir edeceklerdi. Karanlıkta kalanlar artacak, Efendi gücünü toplayaca Devamını Göster