Evimin köşeleri eğrilmeye, duvarlar hareket etmeye başladı. Dokunduğum her yüzey canlıydı ancak bu yaşam, soğuk ve mekanikti. Dışarı çıkmaya çalıştım fakat sanki ev beni geri çekiyordu. Adımlarım sessizlik içinde yankılandı. Kulaklarımda derin bir uğultu büyüyordu. Saate baktım, zaman hiçbir şey ifade etmiyordu. Geçmiş ve şimdi arasındaki sınırlar tamamen silinmişti.
Birdenbire sesler kesildi. Tamamen sessizlik çöktü. Kapı açıldı ama bu kez kendiliğinden. Mutfağın içi normal görünüyordu ancak ben orada bir şeylerin ters gittiğini biliyordum. Mutfakta bir sandalye çekilmişti. Sanki birisi orada oturmuş, sonra aceleyle kalkmış gibiydi. Masada yarım içilmiş bir fincan kahve vardı. O an zihnime bir soru fırladı. O kahveyi ben mi içmiştim, yoksa başka biri mi?
Bu kitap, 10 kitaplık serinin üçüncü kitabıdır.