Gölge sadece karanlığı saklamaz. Kimi zaman oyunun ta kendisidir.
Üçüz kız kardeşlerin hayatı, sıradan bir doğum günüyle değişti. Masum görünen oyuncaklar... Bir taç, bir yay ve bir kılıç. Hepsi birer başlangıçtı, karanlık bir oyunun ilk hamleleri.
Yıllar geçti, büyüdüler ama geçmiş onların peşini bırakmadı.
Gölgeler yeniden kıpırdanıyor, eski hesaplar açılıyor. Bu kez oyun daha acımasız. Her hamlede kan var, her köşede ihanet.
X geri döndü. Bu defa izlemeye değil, yıkmaya geldi.
Gölge, vahşi oyunlarıyla kurbanlarının ölümüne sebep oluyor. Bu oyun, Bella laneti kaldırana, Gölge’nin kim olduğunu bulana kadar asla sona ermeyecek.
Kimin piyon, kimin cellat olduğunu anlamak imkânsız. Çünkü bu oyun, kurbanlarını seçmeden oynanıyor.
Hayatta kalmak için güçlü olmak yetmez. Gölgede yürümeyi, oyunu okumayı ve gerekirse elini kana bulamayı bilmelisin. Bu da yetmez... İhaneti de göze alabilmelisin.
Kendini beklen Devamını Göster