Kendimi bildim bileli, hayatımda hep eksik kalan notaların peşindeydim. Sessiz ve hissiz yaşamaya ne kadar tutkun biri olsam dahi kendimi her zaman denizin ıssızlığında ıslık çalarken bulurdum. Kayıplarımı ya da kazanmaya çalıştığım bütün yenilgilerimi, benden daha fazla uzaklaşmasına izin vermeden, yokluk diye adlandırdığımız karanlığın içerisinde aradım yıllarca. Belki de kazanmak istediğim en büyük yenilgim buydu. Fakat kaybettiğim her şeyi, aşkın her anında bulabilmeyi öğrendim. Nereden bilebilirdim ki aşk sarmaşığının ruhumu ele geçirebileceğini? Nereden bilebilirdim ki deniz gözlü çocuğa gönül vereceğimi?
Hikâyeleri her zaman başkalarının kalemiyle ya da kendi kalemimizle kurgulardık. Benim ismim, Rüya. Ben kendi hikâyemi, aradıklarımı bulduğumda, mavinin ruhunu içimde hissedip gökyüzünde arayacaktım. Kendi kaderimin çizgisini yine ben şekillendirip hayat ağacına sarmalayacaktım.
Belki de hayatımda var olan sadece senin mavil Devamını Göster